Trafik akışı analizi ile ofiste çalışanların nasıl hareket ettiğini incelemek, su soğutucularının en iyi şekilde çalışacağı yerleri belirlemeye yardımcı olur. Bu desenleri takip ettiğimizde, insanların doğal olarak en çok geçtiği noktaları tespit edebiliriz. Araştırmalar, yoğun alanlara yerleştirilen soğutucuların daha sık kullanıldığını göstermektedir çünkü çalışanlar onları görür ve içecek almayı hatırlar. Bazı şirketler kapı girişlerine veya ortak yollara sensörler kurarak hareket verilerini toplarken, bazıları çalışanlara su molasına ne zaman ihtiyaç duyduklarını sorar. Asıl hedef oldukça basit: çalışanların gerçekten gittiği yerlere soğutucular koymak, tahmin yürütmek yerine. İyi bir yerleşimle, çalışanlar gün boyu su içmeye devam eder ve işlerini tamamen kesmeden genel olarak daha iyi performans gösterirler.
Su soğutucularını herhangi bir yere kurmadan önce, öncelikle güç çıkışlarının nerede olduğunu ve mevcut tesisat kurulumunu kontrol etmek gerekir. Bu tür planlama, uzun vadede şeyleri daha ucuz hale getirir çünkü kimse zorlu kurulumlar için ekstra para ödemek istemez. Soğutucuları mevcut altyapıya yakın yerleştirmek, her yerde fazladan uzatma kablolarının dolaşmasına gerek kalmaz. Yüzleşmek gerekirse, bu kablolar hem düşme riski oluşturur hem de zeminde dağınık bir görüntü çizdirir. Şirketimizi bir örnek olarak ele alalım. Ana soğutucumuzu geçen yıl yapılan tadilat sırasında doğrudan elektrik panosunun ve su hattının yanına taşıdık. Koridordan geçen kablo ile karşılaştırıldığında fark gece ile gündüzü aratıyordu. Nasıl yaptığımızı gören insanlar sıklıkla kopya edebilecekleri mavi planlarımızı talep ediyorlar. İyi bir yerleşim sadece daha iyi görünmez, aynı zamanda çalışanların güvenliğini tehlikeye atmadan su tüketimini de kolaylaştırır.
Bir ofis alanında su soğutucularının nereye konulacağı konusunda düşünürken hem merkezi yerler hem de departmanlar içinde yerleştirme seçenekleri değerlendirilmelidir. Genel olarak çoğu kişi için uygun bir yere büyük bir soğutucu koymak, gün boyunca herkesin suya erişimini kolaylaştırarak iyi bir çözüm olabilir. Ancak bazı ekipler, çalıştıkları işe göre içecek ihtiyaçları daha fazla olabildiği için kendi bölgelerinde bir soğutucu tercih edebilirler. Akıllı şirketler genellikle yerleşim planını belirlemeye karar vermeden önce çalışanlardan görüş toplar ve ne kadar su tüketildiğini takip ederler. Daha küçük iş yerlerinde ya da fabrikalarda kompakt soğutucuların kurulması da mantıklıdır. Bu küçük cihazlar, dar alanlara daha iyi uyarlanır ve iş akışını bozmadan çalışanlara hızlıca içecek temini sağlar.
Ofis ara odaları, insanların çalışma saatleri boyunca su tüketebildiği önemli noktalar olarak hizmet verir. Şirketler bu alanları yeniden tasarladığında, herkes için suya erişim çok daha kolay hale gelir. Önemli olan, insanların birbirine çarpmadan ya da kuyruğa girmeden içecek alabilmelerini sağlamaktır. İyi bir tasarım, çoğu kişinin doğal olarak geçtiği yerlere su soğutucular yerleştirilmesi ve uzun boylu çalışanlar ile daha kısa boyluların şişe doldururken sırtlarını zorlamayacak şekilde yüksekliklerin ayarlanması anlamına gelir. Bazı ofisler ara alanlarını yeniden düzenledikten sonra ne olduğunu takip etti. Soğutucuya ulaşmanın zor olmadığı bir ortamda çalışanların daha fazla su içtiğini fark ettiler. Daha fazla su tüketimi, daha sağlıklı ekipler ve aslında gün boyunca görevlerde performans artışı anlamına geldi.
Buzdolaplarının alıcılık alanına yerleştirilmesi hem zihinsel hem de pratik avantajlar sağlar. Birisi bir alana girdiğinde hemen orada bir buzdolabı görüyorsa, baştan itibaren hoş karşılandığını hisseder. Ayrıca, yönetimin insanların gün boyu suya ulaşabilmelerine dikkat ettiğini gösterir. Araştırmalar, çalışanların suya kolayca ulaşabildiklerinde işte daha mutlu olduklarını ve işlerini daha hızlı yaptıklarını göstermektedir. Bu tür kolaylıklar sunan şirketler aynı zamanda önceliklerine dair bir mesaj verir. Su ve içeceklerin kolay erişilebildiği bir işletme, sadece kâr değil aynı zamanda çalışan refahına önem veren işverenler arayan iş arayanlar açısından daha iyi bir görüntü sunar.
Fabrika ve depolarda çalışanların yeterince su tüketmesini sağlamak genellikle zor bir iştir çünkü alan sınırlıdır ve çalışma koşulları oldukça zorlayıcı olabilir. Mini su soğutucular, küçük alanlara sığarken çalışanlara taze içme suyu erişimi sunan akıllı bir çözüm sağlar. Bu cihazlar, daha büyük modellerin sığmadığı dar köşelerde ya da dar geçitlerde bile kurulduğunda etkili bir şekilde çalışmaktadır. Bu küçük soğutucuları kullanan şirketler çalışanların moralinde iyileşme ve aynı zamanda maliyet tasarrufu sağladığını belirtmektedir. Bu makineler aslında geleneksel modellere göre daha az elektrik tükettiği için aylık fatura giderlerinde de azalma olmaktadır. İşverenler, bu soğutucuların iş yerlerinin özel yerleşimine göre nereye ve nasıl yerleştirileceğini dikkatle planladıklarında çalışan sağlığı ve genel verimlilik düzeylerinde her alanda iyileşme gözlemlemektedir.
Su soğutucuları çevresinde sıvı dökülmelerini yönetebilmek, insanların kayarak yaralanmalarını önlemek açısından oldukça önemlidir. Çoğu işyeri, dökülme müdahale planlarını oluştururken OSHA önerilerine uymalıdır. Alanı temiz tutmak yalnızca hızlıca müdahale etmekle kalmaz; bölgenin düzenli olarak, örneğin haftada bir kez kontrol edilmesi, sorunlar büyümeden fark edilmesine yardımcı olur. Personelin eğitimi de opsiyonel değildir. Dökülmeler olduğunda çalışanların ne yapacağını tam olarak bildiği bazı işletmeler varken, başka yerlerde kimse hazırlıksız yakalanabilir. Rakamlar da bunu desteklemektedir: Dökülme önleme konusuna ciddi yaklaşan işletmeler, bu konuya önem vermeyenlere göre yaklaşık %40 daha az kaymaya bağlı yaralanma bildirmektedirler. Dolayısıyla, doğru sıvı dökülme yönetimi, işyeri güvenliği üzerinde gün be gün gerçek bir fark yaratmaktadır.
Su soğutucularını ADA standartlarına yükseltmek sadece kutuları işaretlemek değil, aynı zamanda iş yerinde herkesin eşit şekilde hidrasyona ulaşmasını sağlamaktır. Amerikalı Engelliler Yasası, işverenlerin uyması gereken kurulumla ilgili net gereklilikleri belirler. İlk olarak, engelli çalışanların veya hareket kısıtlılığı olan insanların ulaşabileceği şekilde soğutucular yerleştirilmelidir. Bazı şirketler, ünitelerin etrafında yeterli boşluk bırakmayı unutur ve bu da belirli çalışanlar için kullanılamaz hale gelir. ADA aslında diz boşluğu ve erişim mesafesi gibi hususlar için tam ölçüler belirtir. İş yerleri bu standartlara göre tesislerini doğru şekilde değerlendirip uygulamaya koyduklarında, tüm çalışanların gün boyunca değerli ve desteklendiğini hissettiği bir çalışma ortamı oluştururlar.
Ortak alanlarda sıkı hijyen kurallarına bağlı kalmak, iş yerinde çalışanların sağlığını korumak için çok önemlidir. Su soğutucuları, mikropların yayılmasını engellemek ve genel temizliği sağlamak amacıyla düzenli olarak temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Şirketler ayrıca çalışanlara, iyi hijyenin pratikte nasıl olması gerektiğini bilmeleri için uygun eğitim materyalleri sunmalıdır. Çalışanlar bu konuların önemini anladığında, ortak kullanım alanlarına daha iyi özen göstermeye meyillidirler. Araştırmalar, daha temiz iş yerleri ile çalışanların daha az hastalık izni alması arasında kesin bir bağ olduğunu göstermektedir. Çünkü daha sağlıklı ekipler, gün boyunca daha fazla verim sağlar. Temiz ortamlar iş açısından sadece mantıklı değil, aynı zamanda verimlilik açısından da önemlidir.
Su soğutucularda sıcaklıkları verimli bir şekilde yönetmek, işletme maliyetlerine ciddi fark yaratır ve çevreyi korumaya da yardımcı olur. Farklı sektörlerden gelen gerçek vaka çalışmalarına göre, enerji verimli sistemlere geçen şirketler faturalarında önemli düşüşler yaşamlarına tanık olur. Personelin konforunu korumak ile enerji tasarrufu yapmak arasında dengeyi bulmak çok önemlidir. Isıtma, havalandırma ve klima uzmanlarının çoğu, ofis ortamları için 45-50°F aralığını önermektedir; çünkü bu aralık, iyi bir hidrasyon seviyesini korurken israf edilen elektrik enerjisini de azaltır. En yeni akıllı soğutucu modelleri bu konuyu bir adım öteye götürerek, insanların soğuk içecekleri gerçekten ihtiyaç duyduğu zamanları öğrenir ve cihazın gün boyu kullanılmadan oturduğu durumları önler. Bu cihazlar, iş yerinin ne kadar yoğun olduğuna göre otomatik olarak kendilerini ayarlayarak, kimse değişikliği fark etmez ama şirket ay sonunda kesinlikle daha düşük enerji faturaları görür.